Harem konusu Üzeyir Lokman ÇAYCI Emine Erdoğan neden içinden çıkamayacağı konularla uğraştırılıyor? Fransa’da yayınlanan bir çok dergi ve gazetede, «harem konusu» sık sık ele alınır. Fransızların kendilerini çok yakından ilgilendiren bu konuyu ele almalarının da bir çok sebepleri vardır. Osmanlı’yı yıkıma götüren süreç haremlerden geçmiştir. Yaniharem eğitim yeri değil, bir yıkım, çürütme, nefsi hesapların yapıldığı «İslâm dışı,kadınları köleleştirme» yeridir. Topkapı Sarayı’nın harem dairesini ele alan yazarlar Versailles Sarayı ile kıyaslama yaparak ikisinin arasındaki ciddi farkı ortaya koymaktadırlar. Topkapı Sarayı’ndabir kaç gün dahi yaşamanın mümkün olmadığı belirtilirken VersailleSarayı’nın insanca yaşamaya daha uygun olduğu ifade edilmektedir. Emine Erdoğan’ın tabiriyle harem nasıl eğitim yeri olabilir? Harem Ağası, Kızlar ağası, selamlıkta görevli olanbeyaz haremağaları ve kapı ağaları... Batıdangetirilen mavi, yeşil gözlüve sarışınkızlar... Haremdebulunan bu türlerden 500 kadın... ya da 3000 kadın... Çoğu çocuk yaşta... Orada gönüllü durmuyorlar, analarından babalarından, kardeşlerinden koparılmış... Hatta padişahın diliyle bile konuşamıyorlar. Nimet ARZIK’ınOsmanlı Sarayı’nda Yabancı Kadın Sultanlar isimli kitabının 33. sayfasında : «Harem güzel değildi. Bir çirkin masala katılmıştıMartinik’ten getirilen Eme. Sırmalar içinde bile olsalar, kadınların çoğu sufliydi. Düzensizdi harem. Pahalının güzel sanıldığı yerdi. (....
Voir